Ülserle Reflü Arasındaki Farklar Nelerdir, Hangisi Daha Tehlikeli? | Op. Dr. Berkhan Savaşçın

Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna doğru hareketi demektir. Reflü aslında ters akım anlamına gelir zaten. Normalde, yemek borusuyla mide arasında bir bariyere sahibiz. Bu, resmen bir kapak olmasa da, oradaki kasların oluşturduğu bir basınç farklılığından kaynaklanan bir kapaktır. Bu alan, mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasının önüne geçer. Ancak, o bölgedeki zayıflıklar, safra kesesi taşı gibi birtakım nedenlerle karın içi basıncının artması ya da hamilelik veya benzeri durumlar bu kas mekanizmasında bir zafiyet yaratırsa, bir yetersizlik varsa ya da midenin üst bölgesi göğüs boşluğuna doğru fıtıklaşmışsa, o zaman mide içeriği yemek borusunun içine kaçarak reflüyü oluşturur.

Ülser, midenin iç yapısında ya da on iki parmak bağırsağı dediğimiz bölgede ortaya çıkan yaralara verilen isimdir. Bu, reflüden farklı olarak mide ve on iki parmak bağırsağında ortaya çıkar. Reflü, bizim anladığımız anlamda yemek borusunda gözükür. Mesanedeki idrarın, böbrekle mesane arasındaki idrar yoluna kaçmasına da reflü denir. Bu bir geri akım demektir. Ama burada anlatmak istediğimiz reflü, mideden yemek borusuna doğru kaçan asit olduğu için reflü, yemek borusundadır. Ülser ise midede ya da on iki parmak bağırsağında olabilir. On iki parmak bağırsağındaki ülserlerin çok büyük bir kısmı iyi huyludur, ama midedeki ülserlerde risk daha yüksek olduğundan, mide ülserlerinde tedavi olup olmadığı kontrol edilmeli ve üç haftalık, dört haftalık tedaviye rağmen iyileşmeyen ülserlerden örnek alınarak bir kanser olup olmadığının araştırılması gerekir. Böyle baktığımızda, sanırım burada asıl ilgili olan mide ülserleri olsa gerek.