Tiroit nodüllerinin birtakım şikayetler ortaya çıkartması için yapması gereken sıkıntılar gerek çalışmasıyla gerek boyutlarıyla ilgilidir. Eğer tiroit nodülünün çalışmasında tiroidin çalışmasına, yani hormon salgılamasına yönelik ek bir problemi var ise buna bağlı şikayetler ortaya çıkacaktır. Örnek olarak tiroit bez yetmezliğine bağlı olarak ortaya çıkmış bir nodül varsa nodülden bağımsız olarak tiroit bezinin az çalışmasına bağlı şikayetler ortaya çıkacaktır. Tiroit bezinin az çalışması bazal metabolizmamızın yavaşlamasına neden olacak. Buna bağlı olarak saç dökülmesi, çabuk yorulma, deride kuruluk, çabuk ve kolay kilo alma gibi şikayetler ortaya çıkacaktır. Yine tiroit nodülü çok çalışıyorsa ya da tiroit nodülüne bağlı olarak tiroit bezinin aşırı çalışması gerçekleşiyorsa, hipertiroidi dediğimiz bir problem ortaya çıkacaktır. Bu bazal metabolizmanın hızlanmasına, buna bağlı olarak ortaya çıkan enerjinin kullanılması için gözlerin dışarı çıkması, taşı karde dediğimiz kalbin aşırı çarpması, aşırı ısı basması ve normal beslendiğimiz halde hızla kilo kaybı gibi bir takım şikayetlere neden olacaktır. Tiroit bezindeki nodüllerin aşırı büyümesi sonrasında nefes borusunun üstüne baskı yaparak bu bölgenin yumuşamasına neden olabildiği görülmüştür. Adını verdiğimiz bu olayda kişi nefes alırken dediğimiz nefes borusundan daraldığı için nefes darlığı çekmeye başlar. Bu da nodüllerinin ortaya çıkarttığı önemli problemlerden biridir. Yine tiroit nodülleri bizim göğüs kafesimizin içine doğru uzanarak bu bölgeye de baskı yapıp özellikle bu bölgede de nefes borusuna ya da çevredeki bir takım damarlara baskı yaparak bizim bazı şikayetler ortaya çıkıyor. Çıkar bizde bir takım şikayetler ortaya çıkmasına ve yakınmalarımıza neden olabilir. Bunlar da yapılacak incelemede, ultrason veya tomografik incelemede nodülün varlığı, boyutu, yeri, çevreye yaptığı hasar tespit edilebilir. Eğer nefes borusunda yumuşamaya neden olmuşsa bunun önceden bilinmesi ameliyat esnasında bazı kontrollerin yapılmasına hatta bazı önlemlerin alınmasına neden olacaktır ki bu ameliyat sonrasında hastada ortaya çıkan bir takım komplikasyonların önüne geçilmesine neden olacaktır. Tiroit nodül artık günümüzde bu kadar büyümesi ve bu yan etkilere neden olması çok sık görülmemektedir. Çünkü kişilerin tiroit bezine yönelik düzenli kontrolleri doktorların bu konudaki titizlikleri ve halkımızın bu konudaki düzenli kontrolleri tiroit nodülleri daha başlangıçtayken tanınmasına doğru takip edilmesine ve herhangi bir risk yaratmadan tedavi edilmesine olmaktadır. Buna bağlı olarak da nodüllerde gelişen kanserlerin hastaların hayati riske maruz kalmadan, hayati risk oluşturmadan, tedavi edilmesi mümkün olmaktadır.