Tiroid kanseri hangi aşamada cerrahi tedavi gerektirir?

Tiroit hastalıklarının cerrahi tedavisi eskiye nazaran oldukça kısıtlanmıştır. Eskiden cerrahi tedaviye bir 
herhangi bir hastada çok miktarda nodül bile olsa derhal belirli koşullara bakmaksızın cerrahi tedavi öneriyorduk. 
Hastanın nodülünün olması bizim için yeterliydi ama ilerleyen tıp teknikleri yavaş yavaş cerrahi tedavi 
seçeneklerini sınırlamaya başladı. Artık tiroit cerrahisinde belirli koşullar, belirli endikasyonlar aranmaya
başladı. Bunların en başında tiroidin nodülinin çapının üç santimin üzerinde olması gerekiyor. Üç santimin üzerinde
tiroit nodüllerinin varlığında bunların ilaçla yok edilmesi hemen hemen imkansız olduğu için hele hele tiroit nodülleri solit dediğimiz içi sıvı değil katı dokuyla canlı doku doluysa cerrahi endikasyonu yani cerrahi seçeneğini daha  ön planda alıp değerlendiriyoruz. Bir başka cerrahi mecburiyet yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisi dediğimiz aslında tiroit nodülüne bir iğneyle girip oradan alınan örneklerin patolojide incelenip sonucun bildirilmesi şeklinde bize bildirilen sonuç sonrasında kuşkulu ya da molin yani kötü huylu olduğuna dair bize bir sonuç gelirse zaten hiç düşünmeden hemen cerrahi koymaktayız. Üçüncü cerrahi endikasyon daha tartışmalı. Bazı endokrincilerin ve cerrahların uyguladığı bir tedavi yöntemi. Hastanın nodülleri belirli ilaç tedavilerine rağmen büyümeye devam ediyorsa birçok endokrinci  bu nodüllerin cerrahi tedaviyle alınmasını önermekte. Buna karşı çıkanlar da var. Buna karşılık ince inat biyopsi  sonucu iyi huylu. Kötü huylu değil de iyi huylu gelmişse bu nodülleri bir mi daha takip edelim diye bize bildirenler
de var. Buradaki tartışmanın temel nedeni nodüllerde özellikle yaş ilerledikçe yüzde on iki on beş oranında 
kanserleşme aslında kötü huylu tümöre dönüşün görülme olasılığının varlığı. Bu olasılık işte bir grup doktoru  cerrahiye yönlendirirken bir grup doktoru birazcık daha izleyelim fikrine yönlendiriyor. Burada genellikle  endokrincilerle orta Fikir birliğine varmak daha doğru sonuç olarak geliyor genel cerrahlara. Burada asıl olan  endokrin uzmanı ile fikir birliğine varmak. Ama bugün artık dediğim gibi üç seçeneğe kadar indirildi. Nedeni de tiroit cerrahisinde biz artık tiroit bezinin bir kısmını değil genellikle tamamının alınması fikrinde olmamız. Tabii ki her vakada tamamını almıyoruz. Aldığımız vakalar genellikle kanser vakaları oluyor. Eğer tiroitte kanser varsa tiroidin her iki tarafında da nodülleri varsa veya biraz önce söylediğim gibi tiroidi zehirli guatrları varsa  bu vakalarda tamamını almayı tercih ediyoruz.