Meme Kanseri Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar | Op. Dr. Berkhan Savaşçın
Meme kanseri hakkında doğru bilinen yanlışları genelleme yaparak anlatmak mümkün. Bir defa, meme kanserinin giderek daha küçük yaşlara doğru indiğini bilmemiz gerekir. Şöyle anlatabilirim: Mamografiyi genellikle 40 yaş öncesinde çektirmeyiz, çünkü mamografinin memeye verdiği X ışını nedeniyle oluşan hasar, tamamen ortadan kaldırılarak tedavi edilebilen bir yapı değildir. Bir miktar düzelmesine karşın, bir miktar hasarlanma kalır. Bunu, güneşlendiğimizde cildimizde oluşan DNA hasarına benzetebiliriz. Bu nedenle, biz 40 yaş öncesinde mamografiyi çok önermiyoruz; ayrıca mamografinin yılda bir kezden daha sık çekilmesini de doğru bulmuyoruz. Hatta, herhangi bir özelliği olmayan meme muayenelerinde mamografiyi iki yılda bir şeklinde önerir hale geldik. Nedeni ise, geride bıraktığı ufak hasarların üst üste bindiğinde, kişinin yaşı göz önüne alındığında, yaşadığı dönem içerisinde kanser riskinin oluşmamasını sağlamaktır. Yani, 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi çektiren bir kişi, tüm hayatı boyunca mamografiye bağlı bir kanser riski taşımayacaktır. Hele hele, biz artık bunu iki yılda bir yaptığımız için, mamografinin bu yönde bir riskinin olduğunu söylemek mümkün değil. Ultrasonun hiçbir riski olmadığı için, yılda birden fazla rahatlıkla yapılabilir. Artık meme MR'larına da başvurmaya başladık; bu da bize kanser açısından iyi bir bilgi vermekte. Bu nedenle, kimi zaman mamografi yerine meme MR'larını da tercih ediyoruz. Meme MR'ında da herhangi bir ışın olmadığı için, onun mememize yüklediği herhangi bir risk yoktur.
Bunun dışında, menopoz sonrasında kullanılacak olan östrojen preparatlarının meme kanseri riskini artırdığı, bugün birtakım makalelerle literatürde gösterilmiştir. Ama bunların ötesinde, doğum kontrol hapı gibi şeylerin veya erken dönemdeki birtakım doğumların meme kanseri riskini tetiklediğini söylemek mümkün değildir. Ailesinde meme kanseri olanlar, özellikle birinci derece yakınlarında kanser olanların, bu konuda daha duyarlı davranması ve 40 yaşından önce de bir genel cerrah vasıtasıyla bunu kontrol altına almasını kesinlikle öneririm.