Kıl Dönmesi Hafife Alınmamalı, Bu Belirtilere Dikkat! | Op. Dr. Berkhan Savaşçın

Kıl ya da sinüs pilonidali diye nitelendirilen bu hastalık, hafife alınacak bir hastalık asla olmaz. Çünkü bir enfeksiyon kaynağıdır, yani vücudun içinde bir enfeksiyon bölgesidir. Vücut içinde bir enfeksiyon varsa, bunun o vücuda mutlaka olumsuz bir etkisi olacaktır. Kişinin genel durumunu mutlaka bozacaktır. Çünkü gerek kan değerlerinin bozulmasına, gerek enfeksiyon kaynaklı halsizlik, yorgunluk, bitkinlik gibi olaylara, devamlı akıntı olduğu için toplum içinde koku ve akıntı nedeniyle rahatsız olmasına, dolayısıyla sosyal huzursuzluklara neden olacaktır. Ancak kıl kökü iltihapları, kasıklardaki iltihaplarla karşılaştırılmamalı ve karıştırılmamalıdır. Çünkü kıl yani sinüs pilonidali derler, kuyruk sokumunda olduğu için üstüne oturduğunuzda o bölgeden akan akıntılar pantolona, eteğe ya da iç çamaşırına çıkar. Kimi zaman orada olan kanamaların büyük lekelere yol açtığı görülür. Hatta kimi hastalarımız, orada devamlı bir koku olduğunu ve bunun kendilerini rahatsız ettiğini söylerler.

Bu kıl ya da diğer deyimle sinüs pilonidal tümörlerinin ileride kansere dönüşüp dönüşmediği de sık sorulan bir sorudur. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda, bu yönde yayın olmasına karşın, elimizde böyle net bir veri yoktur. Ancak sık tekrarlayan enfeksiyonun, kişinin vücudunun genel durumuna yaptığı olumsuzluğu kabul etmek gerekir. Bu yalnız kişinin kendine yaptığı bir kötülük değil, başka hastalıkların kolaylıkla yerleşmesine neden olduğu için, başka enfeksiyonların vücut direncini düşürüp daha kolay ulaşmasına neden olduğu için tedavi edilmelidir. Kişinin hem sağlığını hem de sosyal hayatını bozduğu için de basit bir tedavi ile çözülecek bu problem, büyüyerek daha zor, büyük ameliyatlara neden olmadan çözülebilir. Çünkü tedavisinde lazer gibi basit yöntemler kullanılabilmektedir. Yeter ki erken dönemde teşhis koyalım. Bunun dışında, bu kistin çıkartılması ve yan taraftan bir dokunun oraya nakledilerek o boşluğun kapatılması da bir ameliyat metodudur. Bunların hepsi bir gece yatışla hallolacak basit ameliyatlardır ve kişinin günlük hayatını olumsuz olarak etkilememektedir. Bu nedenle, korkmadan, çekinmeden, önemsememezlik etmeden, o bölgedeki akıntılar veya birtakım delikler varsa bir genel cerraha gitmemizi öneririm.