Fıtık ameliyatları aslında genel olarak cerrahinin kolay ameliyat grubuna girmekle birlikte, kimi zaman gerçekten uğraştırıcı, zor ameliyat haline dönebiliyor. Ama şunu bilmek gerekir; fıtık ne kadar büyükse, ameliyat sonrası dönemdeki birtakım sıkıntılar o denli fazla olacaktır. O nedenle genelde biz, fıtıkları tanı koyar koymaz, eğer ameliyat edeceksek (göbek fıtıklarının hepsini ameliyat etmeye gerek olmadığını biliyoruz), herhangi bir komplikasyon ya da risk geliştirmeyecek bir gebe kadını ameliyat etmeden izlemek mümkündür. Ama dışarı doğru çıkıntı yapan bir göbek fıtığını ameliyat etme kararı veriliyorsa, ne kadar erken dönemde ameliyat edersek o kadar iyidir; zor bir ameliyat değildir. Göbeğin hemen altından yapılan minik bir kesiyle ya da kapalı bir yöntemle karnın içinden girerek, göbek deliğinin bulunduğu alanın altına, kimi zaman bir takım dikişle, kimi zaman dikişin yanı sıra üstüne koyacağımız bir “prolen mesh” dediğimiz bir yama ile tedavi edilir. Ameliyattan sonra bir gece yatan, hatta kimi zaman hiç yatırmadığımız hasta, bir haftaya kalmadan, 3-4 gün içinde günlük hayatına dönecektir. Göbek fıtığı konusunda önemli bir bilgi de şudur: Eğer bir kişide göbek fıtığı varsa, ameliyat öncesi mutlaka karnın üst bölümünün ultrasonunu çekmek gerekir. Çünkü safra kesesi taşları, genellikle bu göbek fıtıklarının yüzde kırkında bulunur ve eğer kişinin safra kesesinde taş varsa, yapılan göbek fıtığı ameliyatı sonrasında fıtığın tekrarlama ihtimali çok yüksektir. Çünkü safra kesesi taşları, karın içi basıncını yükselttiği için fıtığın tekrarlanmasına neden olur. Bu nedenle, göbek fıtığı tanısı konan hastalarda çekilen bir ultrasonla, safra kesesinde taş olup olmadığı anlaşılır. Taş varsa, fıtık ameliyatıyla birlikte mutlaka safra kesesi taşı sorununun da çözülmesi gerekir. Bu, hatırlatılması ve bilinmesi gereken önemli bir doğrudur.